Ahtapotlar ilk bakışta sadece büyük bir kafa ve ona bağlı sekiz koldan oluşurlar. Ahtapotlar diğerlerinden daha çabuk büyür ve öğrenirler.Onlar öğrendiklerini iyi akılda tutarlar. Yiyecek bulabilecekleri ve daha önce avlandıkları yerleri hatırlar. Dahası ahtopotlar çoğunlukla yalnız yaşasa da iletişim kurabildikleri saptanmıştır.Ahtapotlar, diğer ahtapotların cinsiyetini anlama konusunda başarısızdırlar. İki ahtapotu aynı havuza koyduğunuzda, cinsiyetleri ne olursa olsun onlar çiftleşmeye başlayacaklardır.
Otuz saniye sonra erkek erkeğe çiftleşen hayvanlar ayrılıverir. Ama bazı eşcinsel kucaklaşmalar günler sürebilir. Japon sanatçıların, devasa ahtapotlarla ve onların kadınları 8 erojen bölgeden aynı anda tahrik etmeleriyle ilgili bir saplantıları vardır ama ahtapotların çiftleşmesi oldukça nazik bir edimdir ve kol boyunca gerçekleşir. Erkek ahtapotun kollarından biri çiftleşmek içindir ve bu kol ligula adında bir burunla diğerlerinden ayrılır. Kol bir paket spermi dikkatli bir biçimde dişinin haznesine yerleştirir (beden/kafa). Ardından ligula kırılır ve dişinin içinde yapışık kalır. Erkek çiftleştikten bir kaç ay sonra ölür. Ahtapotlar diğer beden uzuvlarını yenileyebilseler de yeni bir çiftleşme kolu üretemezler.
Ahtapotlar beceriklidirler de. Kavanozları açabilir, taşları istiridyeleri açmak için kullanabilir veya kopmuş denizanası dokunaçlarını silah olarak kullanabilirler. Bazıları iki ayaklı hayvanlar gibi iki kolunun üzerinde yürüyebilirler.Onların iskeletleri olmadığı için göz bebeği kadar küçük yerlerden bile geçebilirler.
