Fizyologların biri bu konuda şöyle söylüyor: "Beynin bir sıra problemleri hall etmesi ve bir sıra mevzuları birbiri ile bağlaması prosesi hakkında
hiçbir maddi açıklama vermek mümkün değil.Ayrıca, doğru zevk, tahrik, arzu, iç güzellik vs. gibi beyine mahsus prosesleri ilmi formüller aracılığıyla izah etmek mümkün değildir.Güzelliği duymak, aşk, şahsiyet hissi gibi manevi hakikatleri de buraya ait etmek olur." Başka bir fizyolog bu konuda şöyle söylüyor: " Biz biliyoruz ki,beyin prosesleri takriben nerede hayata geçiyor.Lakin insanın iç alemi- ruhu hakkında hiçbir şey bilmiyoruz." (dr.Vayldreyn Fild "Beyin ve onun sonsuz sırları")
Başka bir alim ise mevzuya daha etraflı yanaşarak şöyle diyor: "Ben elektronik cihaz değilim.Benim akıl ve düşüncem elektronik beyinin yapamadığı bir sıra şeyleri anlayarak kavrıyor.Belki de elektronik cihaz belli derecede mantıkla yargı yürütmek yeneteneğine sahip olabilir.Ama insani tefekkür ve düşünce hiç bir zaman elektronik cihazda yer bulamaz.Çünkü düşünce ve tefekkür öyle bir kuvvedir ki, bir sıra meseleleri ret veya kabul edir, yargı yürütür ve onda cereyan eden bu proseslerin hepsi delil ve kanıta esaslanır.Aynı zamanda o, güzelliği sever ve müzikden zevk alıyor.
Elektronik cihazlardaki mantık yalnız riyazi mesele üzerindeki kanıtın doğru veya yanlış olduğunu belirleyebilir.Tefekkür ve düşünce ise bizzat kendisi bu kanıtın yaratıcısıdır.İşte bu yüzden insan tefekkürü yeni riyazi mefhum ve formülleri keşfetmek gücüne sahiptir.Tefekkür, hatta kendisini tehlil etme özelliğine sahiptir.
Son zamanlar çok güzel şahmat oynamak yeteneğine sahip elektronik cihazlar yaratılmıştır.Lakin bu cihazlar rakib hata edince onunla alay edemiyor.Yahut bu cihazlar kendileri yanlış yaptıkda üzülmeyi bilmiyor.İşte bu yüzden de ben, insanın izahı ve tanımı hakkında cihaz felsefesinin yeterli olduğunu sanmıyorum.Çünkü ben, düşünüyorum." (dr.Robert Havrin "İnsan canlı bir delildir" )
